top of page

Hepatit E enfeksiyonu immunsuprese hastalarda ölümcül olabilir ve kan ürünleri yoluyla bulaşabilir.

Hepatit E virüsü, Paris Fransa'da düzenlenen 2018 Uluslararası Karaciğer Kongresinde iki çalışma ile bir kez daha gündeme geldi. Fransa'da HEV enfeksiyonlarının benign ve kendi kendini sınırladığı ve kanla taşınarak bulaşma olasılığının nadir olduğu düşüncesine meydan okundu. Hamburg ve Hannover'dan araştırmacılar, HEV enfeksiyonlarının immun sistemi baskılanmış ve bazı durumlarda bağışıklık sisteminde sıkıntı olmayan bireylerde ölümcül olabileceğini çalışmalarında gösterdiler. Ayrıca, kan ürünlerinin bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde önemli bir enfeksiyon kaynağı olduğunu da göstermişlerdir.

Hepatit E virüs enfeksiyonu, iki ana genotipiyle (1 ve 3)  dünya çapında akut viral hepatitin en önde gelen nedenlerinden biridir. Genotip 1, düşük gelirli ülkelerde baskındır ve fekal-oral yolla bulaşır. Genotip 3 ise yüksek gelirli ülkelerde baskındır ve kontamine domuz veya kabuklu deniz ürünlerinin tüketimi ile bağlantılıdır. HEV enfeksiyonu insidansı Avrupa'da sürekli olarak artmakta olup, son 10 yılda(2005-2015) 21.000den fazla vaka bildirilmiştir.

Paris'te sunulan geniş gözlemsel çalışmada, 150 HEV RNA-pozitif birey Kuzey Almanyada'ki iki tersiyer sevk hastanesi ve nakil merkezi kayıtlarından geriye dönük olarak tanımlanmıştır. Tanımlanan 69 immun sistemi sağlam bireyden 37'si toplam 74 gün hastanede yattı ve bu hastalardan daha önce karaciğer hastalığı olan 2 tanesi akut-kronik karaciğer yetmezliği geliştikten sonra öldü. 8 immunsüprese hasta(%10) , HEV enfeksiyonu tanısı konduktan sonraki 5 yıl içinde öldü. Bu ölümlerden üçünün HEV ile ilişkili olduğu düşünüldü.

Almanya'da Hamburg-Eppendorf Üniversite Hastanesi'nden Dr. Sven Pischke, “Bu çalışmada HEV enfeksiyonunun ciddi morbidite ve mortalite ile ilişkili olabileceğini ve ciddi hastalık seyrinin immün sistemi baskılanmış kişilerle sınırlı olmadığını” gösterdik." dedi ve 'Bu bulgulara dayanarak, tüm hepatologları, akut-kronik karaciğer yetmezliği ile başvuran herhangi bir hastada HEV'yi ayırıcı tanı olarak düşünmeye çağırıyoruz'. diye ekledi.

 

İkinci çalışma, HEV enfeksiyonu olan 37 immün suprese hastadan elde edilen verilerin retrospektif analizini içeriyordu. Bu hastaların 11'i (% 30) kronik HEV enfeksiyonu geliştirdi ve bu kişilerin dördünde (% 36) enfeksiyon kaynağının, HEV-pozitif kan transfüzyonu sonucu olabilme durumu izlendi. Bu hastaların ikisi, humoral rejeksiyon için bir plazmaferez ve rituximab kombinasyonu ile tedavi edilen kalp nakli alıcılarıydı.

Çalışma bulgularını sunan Hamburg-Eppendorf Hastanesi'nden Dr. Dirk Westhölter, “Bildirilen transfüzyonla bulaşan HEV enfeksiyonlarının sayısı, muhtemelen yetersiz raporlama ve yetersiz doğrulama nedeniyle nispeten düşük olmuştur” dedi ve "Bu çalışma, kan ürünlerinin immünsüprese bireyler için önemli bir HEV enfeksiyonu kaynağı olduğunu doğrulamaktadır ve bize transplant veya immün sistemi baskılanmış hastalar için kullanılacak olan tüm kan ürünlerinin HEV RNA taramasının yapılmasını önermemizi sağlamıştır." diye ekledi.

Almanya'daki Hannover Tıp Okulu'ndan Prof. Markus Cornberg “Her iki çalışma da hassas hastalarda hepatit E virüs enfeksiyonunun şiddetini vurgulamıştır. İlerlemiş karaciğer rahatsızlığı olan ve immunsuprese hastalarda akut enfeksiyonun önlenmesi için tüm önlemlerin alınması gereklidir. Kan ürünleri önemli bir bulaş kaynağı olabilir. Bu çalışmalar, kan ürünlerine HEV taraması yapılıp yapılmayacağı ve nasıl yapılacağı konusunda daha fazla tartışmaya yol açacaktır." dedi.

 

Akut enfeksiyonun ilerlemiş karaciğer hastalığı olan ve immün sistemi baskılanmış hastalarda tüm önlemlerle önlenmesi gerekmektedir. Kan ürünleri önemli bir bulaşma kaynağı olabilir. Bu çalışmalar, kan ürünlerinin HEV taramasının nasıl yapılmasının gerekip gerekmediği konusunda daha fazla tartışmaya yol açacaktır '.

Kaynak:  https://www.eurekalert.org/pub_releases/2018-04/eaft-hev041218.php

bottom of page